2 Eylül 2008 Salı

Kırlangıç hikayesi ...çok güzel bir öykü..

Kırlangıç hikayesi...

çok güzel bir öykü...


Kırlangıç hikayesi çok güzel bir öykü herkesin içinde kendinden birşeyler bulabileceği bir yazi ;

Dişi kırlangıcın biri, adamın birine aşık olmuş. Adamın evinin
penceresinin
önüne gelip, bütün cesaretini toplamış, tüylerini şöyle bir
kabartmış,
güzel göründüğüne inanmış ve küçük gagasıyla cama birkaç
kez tık..lamış.
Adam oldukça meşgulmüş, içeride kendi işleriyle
uğraşıyormuş.
Tıklama sesini duyunca kafasını çevirip cama bakmış.
Onu işinden alıkoyanın bir kuş olduğunu görünce görünce
şaşırmış..!!! Bir
kırlangıç...!
Heyacanlı kırlangıç, telaşını bastırmaya çalışarak, derin
bir nefes almış,
gagasını açmış, sözcükler dökülmeye başlamış.
-'Seni seviyorum.
Nedenini nasılını sorma.
Uzun zamandır seni izliyorum.
Bugün cesaret edebildim konuşmaya.
Lütfen pencereyi aç ve beni içeri al.'
Senin yanında yaşayayım.'
Adam birden sinirlenmiş:
-'Yok daha neler? durduk yerde sen de nerden çıktın şimdi?
mümkün değil,
alamam, üstelik bir kuş bir insana aşık olabilirmi? insanla
arkadaş
olabilir mi? '
Kırlangıç çok mahçup olmuş.
Başını önüne eğmiş, ama pes etmemiş,
Bir süre sonra tekrar pencereye gelmiş, gülümseyerek bir kez daha
şansını
denemiş:
-'Lütfen dinle beni, al beni içeri!
Ben sana dost olurum, hiç canını sıkmam.
Adam kararlı, adam ısrarlı:
-'Benim kimseye ihtiyacım yok.
Seni içeri alamam, hem işim gücüm var benim, git başımdan.'
Aradan bir zaman geçmiş, kırlangıç son kez adamın penceresine
gelmiş:
-'Bak soğuklar da başladı, üşüyorum dışarıda.
Aç şu pencereyi al beni içeri.
Yoksa, sıcak yerlere göç etmek zorunda kalırım.
Çünkü ben ancak sıcakta yaşayabilirim.
Pişman olmazsın inan, seni eğlendiririm.
Birlikte yemek yeriz, hem bak sen de yalnızsın
yanlızlığını da paylaşırım'
Bazıları gerçekleri duymayı sevmez.
Adam da yalnızlığından bahsedilmesine içerlemiş.
Çok sinirlenmiş:
-'Ben yalnızlığımdan memnunum' diye hırsla cevap vermiş.
Kırlangıcın sevgiyle dolu minik kalbinin ne kadar kırılacağını
hiç
düşünmeden hoyratça, kabaca kuştan kendisini rahat bırakmasını
istemiş,
hatta kovmuş.
Küçük kuş son denemesinden de başarısızlıkla çıkınca,
başını önüne eğmiş,
çekip gitmiş.
Aradan bir hayli zaman geçmiş.
Adam, önceleri düşünmemeye çalışsa da, son zamanlarda
kırlangıç sık sık
aklına takılır olmuş ve sonunda kendi kendine itiraf etmiş:
-'Galiba ben aptallık ettim!
Beklenmedik bir anda karşıma çıkan bir dostluk fırsatını teptim.
Niye onun teklifini kabul etmedim ki?
Şimdi böyle bir başıma oturacağıma , keyifle güzel vakit
geçirirdik
birlikte.
Pişman olmuş olmasına ama iş işten geçmiş.
Yine de kendi kendini rahatlatmayı ihmal etmemiş.
Havalar ısınmaya başlayınca, kırlangıcım nasıl olsa yine gelir.
Ben de onu içeri alır, yalnızlığımı paylaşır, arkadaşlık
dostluk ederim.
Güzel mutlu günlerimiz olur.
Ve çok uzunca bir süre, sıcakların gelmesini beklemiş.
Gözü yollardaymış.
Havalar ısınmış, yaz başlamış, başka kırlangıçlar gelmiş.
Ama......
Onun ki hiç görünmemiş.
Yaz sonuna kadar pencereyi hiç kapatmamış ama nafile.
Kırlangıç yokmuş!
Gelen başka kırlangıçlara sormuş ama gören olmamış.
Sonunda akıl sormak ve bilgi almak için bir bilge kişiye gitmiş.
Olanları anlatmış.
Bilge kişi gözlerini adama dikmiş ve demiş ki:
'Kırlangıçların ömrü 6 aydır'
-'................!!!'
*
Hayatta bazı fırsatlar vardır.
sadece bir kez elinize geçer.
Değerlendiremezseniz uçup gider.
Ve elinize bir fırsat daha geçmez.
*
Hayatta bazı insanlar vardır.
Sadece bir kez karşınıza çıkar.
Değerini bilmezseniz kaçıp gider
Ve asla geri dönmez.
*
Dikkatli olun...
Farkında olun...
Ve bir düşünün bakalım!
Acaba siz bugüne kadar pencerenizden kaç kırlangıç kovaladınız?


*alıntı...

Hiç yorum yok: