2 Haziran 2009 Salı

ZOR KİŞİLİKLERLE BAŞETMENİN YOLLARI






Yeni bir işe başladınız.

İş yerindeki ilk haftanız henüz bitmedi.

Çevreye ve iş arkadaşlarınıza alışmaya çalışıyorsunuz.

Ya da uzun zamandır aynı iş yerinde çalışıyorsunuz. İş arkadaşlarınızla ve patronunuzla iyi ilişkiler kurdunuz.

Ama yolunda gitmeyen bir şeyler var. Karşı masada oturan iş arkadaşınız bir süredir size kötü bakışlar fırlatıyor. Yanınızdan geçerken size çarpıyor ve özür dilemiyor. Sabahları “günaydın”, akşamları “iyi akşamlar” demiyor. Diğer iş arkadaşlarınızla konuşmaya yeltendiğinizde sözünüzü kesip onlarla konuşmaya başlıyor. Size daha önce yaptığınız işlerle ilgili sorular soruyor ancak cevaplarınızı doğru düzgün dinlemiyor. Dinlediği zamanlarda da sizi ve yaptıklarınızı ya küçümsüyor ya da kendisinin aynı şeyleri çok daha iyi yapacağını söyleyerek sizi eleştiriyor.

Önceleri, onun karakterinin böyle olduğuna, size yönelik bir şeylerin olmadığına inanıyorsunuz. Ancak zamanla size yönelik bu kötü hareketleri artıyor. Hevesinizin kırıldığını hissediyorsunuz, sabahları o insan aklınıza geliyor ve sırf onunla karşılaşmamak için işe gitmek istemiyorsunuz. Ofiste huzursuz ve korkak şekilde çalıştığınızdan performansınız düşüyor, eğer yeniyseniz daha ilk günlerden kötü bir çalışan izlenimi veriyorsunuz…

Daha önce böyle bir olay yaşamış, şu anda yaşıyor ya da gelecekte yaşayacak olabilirsiniz. Çünkü zor insanlar, hayatın her alanında olduğu gibi iş hayatında bulunurlar. “Zor” diye tanımlanan insanlar genel olarak çevrelerindeki herkese kötü davranıyorlarsa onlarla başa çıkmanın daha kolay olduğu bilinmektedir. Çünkü onların davranışları belli bir kişiyi hedef almamaktadır, yapıları gereği bu şekilde davranırlar.

Bu yüzden onların bu kötü özelliğini törpülemek daha kolay olacaktır. Ancak bu zor insan, tavırlarıyla sadece sizi hedefliyor ve sizin yaptıklarınızı küçümser nitelikte hareket ediyor ise onlarla mücadele etmeniz zor olacaktır.

Bazı İnsanlarla Anlaşmak Neden Zordur?

“Coping With Difficult People- Zor İnsanlarla Başa Çıkmak” kitabının yazarı Robert M. Bramson, Ph.D bazı insanların neden farklı tavırlar sergilediklerini şöyle açıklıyor: “Bazı insanlar karşılarındakinin performansını düşürmek ve onların şevkini kırmak için bilerek ‘zor’ tavırlar sergiler. En kötüsü de, bu tavırlarını değiştirmeleri için onlara teklif edilen tüm yardımlara ve iletişim yollarına karşı bağışıklık kazanmış olmalarıdır. Tüm bu çabalar sonuçsuz kalır.”

Her zor insan birbiriyle aynı davranışları sergilememekte, karakterler nasıl çeşitlilik gösteriyorsa kötü ve zor davranışlar da aynı şekilde çeşitlilik göstermektedir. Kimileri genel olarak “zor”dur, yani herkesi aynı şekilde terslerler. Diğerlerinin kötü davranışları ise sadece size yöneliktir. Bazı zor insanlar sürekli konuşup hiç dinlemezken diğerleri de hep son sözü söylemek isterler. Kimisi verilen görevleri yerine getirmezken diğeri sürekli sizi eleştirir. Bir başkası sürekli kendinden bahsederken diğeri bütün gün konuşmadan oturabilir.

Zor iş arkadaşınız sizinle sonsuz bir güç yarışına girebilir, hatta patronunuzla iyi ilişkiler kurup sahip olduğunuz pozisyonu kaybetmenize bile sebep olabilir. Aranızın iyi olduğu diğer iş arkadaşlarınıza yaklaşıp onlarla iyi ilişkiler kurabilir ve böylece sizi saf dışı bırakmaya da çalışabilir. Sizi onların yanında küçük düşürerek moralinizi bozmayı hedefleyebilir.


Bunun gibi daha birçok zor insan örneği verilebilir. Robert Bramson da en belirgin 4 “Zor İnsan” çeşidini şöyle tanımlıyor:


Agresif İnsanlar:

Bu insanlar karşılarındakinin ya kendilerinden kaçmalarını ya da öfkeyle kendilerine saldırmalarını beklerler. Bu davranışlara karşı hazırlıklıdırlar. Saldırgan bir tavırla karşılık verip sizi rencide edebilirler. Bu yüzden onlara karşı durun ama savaşmayın. Amacınız fikirlerinizi kendinizden emin bir şekilde savunmak olsun, polemik yaratmak değil. Sakin bir şekilde kendinizi ifade edin ve size yönelik saldırgan tavırlara kendinizden emin bir şekilde karşılık verin.


Pusuda bekleyenler:

Bu insanlar, en uygun zamanı bekleyip kurnaz bir şekilde saldırma konusunda ustadırlar. Mizahi yöntemlerin arkasına sığınarak ve alaycı ses tonlarıyla sizi küçük düşürmeyi hedeflerler. Polemiğe girmek istemediğiniz için bu insanlarla mücadele etmekten kaçınıyor olabilirsiniz. Ama unutmayın ki ne kadar geri çekilirseniz o kadar üstünüze gelirler. Bu yüzden karşınızdaki zor insana soruyla cevap verin. “Galiba şaka yapıyorsun, yoksa yanılıyor muyum?” diye bir soru karşısında o da geri adım atacak ve büyük ihtimalle sadece şaka yaptığını söyleyecektir. Dahası, bir daha kolay kolay size sinsi şakalar ya da küçük düşürücü oyunlar yapamayacaktır.

Sürekli şikâyet edenler:

Bu insanlar; düşmanlık dolu bir dünyada yaşadıklarına inanırlar, bu yüzden karşılarındakine güvenmezler. Kendilerine olan güvenleri de azdır. Eksik olan özgüvenlerini saklamak için memnuniyetsiz, her şeyden ve herkesten şikâyet eden bir tavır içine girerler. Bu insanlarla mücadele ederken negatif bir tavır sergilemektense onlara iyimser bir şekilde yaklaşın. Olayların, onlara görünmeyen iyi yönlerini göstermeye çalışın.

Sessiz insanlar:

Sorularınıza kısa cevaplar veren ya da sizi duymazlıktan gelen, sürekli somurtan insanlarla anlaşmak zordur, çünkü bu insanlar çekingendirler. Mümkün olduğunca az konuşur, çevrelerindekilerle diyaloga girmezler. İnsan ilişkilerinde de ilk adımı kolay kolay atamazlar. Bu yüzden onlarla anlaşmaya çalışırken “evet-hayır” cevaplı sorulardan çok, uzun cevaplı soruları tercih edin. Cevap vermeleri için onlara zaman verin ve sabırla bekleyin. Cevaplarını dikkatlice dinleyin ve ilgili tavrınızı yitirmeden sohbeti uzatmaya çalışın.

Sorunlara bakış açısının önemi;

Amerikalı RET (Rasyonel Emosyon Terapi) tedavi uzmanları Beck ve Ellis, kişiler arası ilişkilerde problemlerin oluşma nedenlerini şöyle açıklamışlardır:

1.Olaylardan değil, olaylara bakış açımızdan problemler oluşur.

2.Tüm ruhsal problemler katılık, esnek olamamak, hoş görüsüzlükten kaynaklanmaktadır.

Bu açıklamadan da anlaşılabileceği gibi bireysel ilişkiler her zaman karşı taraftan kaynaklanmamaktadır. Bazen kişilerin olaylara bakışı ve onları değerlendirişi de sorunların gerçek nedeni olabilmektedir.

Size sadece bir kere kötü davranmış bir kişi için “O zaten çok terstir.” genellemesinde bulunmak ya da küçük bir anlaşmazlığa düştüğünüz kişi için “Ben zaten onunla hiç anlaşamıyorum.” etiketlemesini yapmak sorunları çözmeyecek, aksine ilişkinizi daha da zora sokacaktır.

Aynı şekilde, size yönelik haksızlıklara aynı saldırgan tavırla karşılık vermek, samimi iş arkadaşlarınızla zor insanlara karşı tavır almak ya da bu zor iş arkadaşlarının masasına tehdit dolu isimsiz mektuplar bırakmak da bir çözüm değildir.

Bu nedenle herhangi bir problem karşısında, olaylar soğukkanlılıkla gözden geçirilmeli ve kişi önce kendini değerlendirmelidir. Sorunun kendisinden değil de karşısındakinden kaynaklandığından emin olduğunda da bunu onunla konuşarak çözmeye çalışmalıdır.

Zor İnsanlarla Mücadele Yöntemleri;

İş yerindeki zor insanlarla mücadelenizde şunlara dikkat edin:

İşe kendi davranışlarınızı gözden geçirerek başlayın:

Problemi yaratan gerçekten karşınızdaki kişi mi yoksa siz mi aşırı tepki veriyorsunuz? Aynı tip insanlarla anlaşmada hep problem yaşıyor musunuz? Hassas olduğunuz noktalar mı var? İş ilişkilerinizdeki problemleri çözerken önce kendi davranışlarınızı gözden geçirmeli ve problemin gerçekten karşınızdakinde olduğundan emin olmalısınız.


Yaşadıklarınızı güvenilir bir arkadaşınızla paylaşın:

Canımızı sıkan olaylarla karşılaştığımızda ya da çok sinirlendiğimizde olaylara tarafsız bakmamız zorlaşır. Amacımızın polemik yaratmak olmadığını unutur, o öfkeyle gerçeklere odaklanamayız. Böyle durumlarda tarafsız, üçüncü bir kişinin yorumları çok işimize yarayacak, gerçekleri daha iyi görmemizi sağlayacaktır.

Problem yaşadığınız kişiyle özel olarak konuşun:

Konuşarak birçok sorun çözülebilir, yeter ki konuşma üslubunuza ve verdiğiniz mesaja dikkat edin. Konuşma sırasında sadece karşı tarafı suçlayan bir tavır sergilemeyin. Uyumlu olmaya ve karşınızdakini de dikkatlice dinlemeye özen gösterin. Karşınızdaki insanın da barışı ve huzuru sağlamayı en az sizin kadar çok istediğini varsayarak ona yaklaşın. Bu tutumla yaklaşıp ilk adımı siz atarsanız sonuç büyük ihtimalle olumlu olacaktır.

Değişimi gözleyin:

İlk görüşmenizden sonra size karşı tavrı değişti mi? Sorunlar azaldı mı? Yoksa her şey aynı mı? Bu soruların cevaplarını gözden geçirip bir daha görüşmenize gerek olup olmadığına karar verin. En önemlisi o insanla iyi ilişkiler kurmak istediğinizden emin olun. Ona göre davranışlarınızı düzenleyin.

Farklılıkları avantaja dönüştürün:

İş arkadaşınızla aranızda problem yaratan karakter farklılıklarını artıya dönüştürebilirsiniz. Aranızdaki sorunu çözdükten sonra sohbetlerinizi daha da artırarak, ona içten bir tavırla yaklaşıp ondan öğrenecek çok şeyiniz olduğu mesajını ona iletirseniz zamanla iyi arkadaş bile olabilirsiniz. Önemli olan farklılıklarınızı probleme değil, avantaja dönüştürmeyi bilmek.

Eğer bu yaklaşımlar işe yaramazsa, zor insanla ilişkilerinizi sınırlayın: Bütün mücadele yöntemlerini denedikten, karşınızdaki zor insanla anlaşmaya çalıştıktan sonra yine de aranızdaki sorunlar devam ediyorsa bu insanla iletişiminizi sınırlayın. İşinizin gerekliliklerini ihmal etmemek şartıyla bu kişiyle mümkün olduğu kadar az beraber olmaya, az diyalog kurmaya özen gösterin. Onun etkileyemeyeceği projeleri seçin.

Gerekirse aynı şirket içinde başka bir bölüme transfer olun: Eğer karşınızdaki insan çok etkiliyse veya onunla iletişiminizi çeşitli sebeplerle sınırlayamıyorsanız aynı şirket içinde bir başka bölüme geçiş yapabilirsiniz. Yeniliklere açık olduğunuz sürece yepyeni bir işe adapte olmakta zorlanmazsınız. Yeter ki uyumlu olmayı ve özgüveninizi korumayı bilin.

Zor İnsanlarla Mücadele Ederken Bunları Yapmayın;

Zor insanların davranışlarını hemen kişisel olarak almayın. Bu zor insanların davranışları karakterlerinin bir parçası olabilir. Bu yüzden çevrelerindeki herkese kötü davranışlar sergiliyor olabilirler. Zor insanların tavırlarının sadece size yönelik olduğundan emin olduğunuzda harekete geçin.

Zor insanlarla mücadele etmekten ve onlarla sorunlarınızı çözmekten kaçmayın. Çünkü çözülmemiş sorunlar birikir ve daha büyük problemlere yol açar. Ayrıca kaçmak sizi zayıf gösterir ve zayıf insanlar daha çok saldırıya maruz kalırlar.

İçinde olduğunuz durumdan ya da zor iş arkadaşınızdan sürekli şikâyet etmeyin. Yöneticileriniz, kendi sorunlarınızla neden başa çıkamadığınızı düşünecek ve bu davranışınızı profesyonel bulmayacaktır.

Bu kişilere onların silahıyla yani saldırganlıkla karşılık vermeye çalışmayın. Çünkü siz bir amatörsünüz, onlarsa bir yaşam boyu böyle davranıp buna alışmışlar. Alışık olmadığınız bir tavırla başarıya ulaşamazsınız. Kendiniz olmayı deneyin.

Taviz vermeyin; çünkü ne kadar taviz verirseniz verin, zor insanlar her zaman daha çok isterler.

Onları değiştirmeye çalışmayın, başaramazsınız. Sadece onlara karşı davranışlarınızı gözden geçirip biraz değiştirerek iş yerinde huzuru yakalayabilirsiniz.

Problemlerin çözümü sizin elinizde…

İş yerindeki zor insanlarla mücadelenin anahtarı yine sizin elinizde… Yapıcı olduğunuz, konuşarak problemleri çözmeye çalıştığınız ve kendinizden emin olduğunuz müddetçe sorunlar kendiliğinden çözülecektir.

Bunu yaparken sağlam özgüveniniz, kendinize ve işinize olan inancınız işinizi daha da kolaylaştıracak, sorunların çözümünde size yardımcı olacaktır.

Böylece her sabah işe giderken yüzü gözünüzün önüne gelen, onunla yine karşılaşma fikri bile ayaklarınızın geri geri gitmesine sebep olan zor iş arkadaşınızla da barışı sağlamakla kalmayacak, belki de sağlam bir arkadaşlığın temellerini de atmış olacaksınız.

*alıntı..

Hiç yorum yok: